Gül Bahçesi

Bir zamanlar güzelliği dillere destan bir kız yaşarmış köylerin birinde. Çevre illerden birçok talibi gelirmiş her hafta ama hiçbirini kabul etmemiş. Ne eğitimliler, ne yakışıklılar, ne zenginler istemiştir Kezban’ı. Kemal de aynı köyde yaşarmış ve vurgunmuş Kezban’a ama söyleyemezmiş çekindiğinden. Derken dayanamaz bu duruma ve arkadaşlarıyla otururken ona artık O’nu istediğimiz söyleyeceğim. Eğer kabul etmezse buraları terkedeceğini söyler. Kezban’a söyler ve kabul edilmeyince terkeyler o diyarı.

Yıllar geçer aradan Kemal evlenir. Babası vefat eder ve yıllar sonra köye gelir. Kezban daha çıkmamıştır aklından. Kahvede otururken arkadaşına Kezban’ın ne yaptığını sorar. Tam o sırada çirkin ihtiyar bir adam geçmektedir kahvenin önünden. Arkadaşı adamı gösterir ve işte Kezban’ın kocası der.Kemal çok şaşırır bu duruma.Eve doğru giderken Kezban’ı görür. Dayanamaz bahçeye girer. Selam verir. Nasıl olduğunu sorar. Daha sonra da o kadar talibin vardı hiçbirini kabul etmedin. Az önce de kocanı gördüm. Nasıl oldu da ona vardın diye sorar.

Kezban bahçedeki gülleri gösterir.Bana bahçenin sonuna kadar gidip bahçedeki en güzel gülü getir der. Tek kural var. Geçtiğin bir güle bir daha dönüp onu koparamazsın. Kemal bahçede ilerler ileride pembe bir gül vardır. Çok güzeldir ama daha ilerisinde kırmızı daha güzel bir gül vardır. Daha ilerisinde ise daha güzel bir gül derken bahçenin sonuna varmıştır ama elde gül yok. En son bir gül koparıp getirir ama bahçede o kadar güzel bir gül varken hiç de güzel olmayan bir gül getirmiştir.

Kezban Kemal’e bakar ve şöyle der:

-Ne demek istediğimi anladın mı?

Bu yazı Kıssadan Hisse kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>